MEMLEKETİMİN VAZGEÇİLMEZ SUYU "KALABAK SU"

  Yanlış okumadınız, evet ismi gerçekten Kalabak Su :)
Eskişehir'den başka bir şehre gittiğim de Kalabak Suyunu anlatıyorum herkese. Herkes şaşkınlıkla beni dinliyor. "İsmi neden böyle, nereden gelmiş, başka isim bulamamışlar mı?" gibisinden soru soruyorlar. Ben neden böyle olduğunu bildiğim için bide küçüklüğümden beri alıştığım için ismi bana hiç garip gelmiyor açıkçası. :) Şimdi sizler için biraz tarihinden bahsedeyim, bu güzide suyumuzu daha yakından tanımanızı istiyorum. :)

  Mustafa Kemal Atatürk trenle yolculuk yaparken hep Eskişehir'de mola verirmiş. Yine bir gün Eskişehir'de mola verdiği sırada görevliden su istemiş. M.Kemal Atatürk'e Eskişehir'de testide soğutulmuş su ikram etmişler. Fakat bu suyun tadı Atatürk'ün hoşuna gitmemiş ve Eskişehirlilerin daha güzel bir suya kavuşmaları gerekli olduğunu düşünmüş. Bu konuyla ilgili o dönemin belediye başkanına Eskişehirlilerin daha iyi bir suya kavuşmalarını ve şehrin su ihtiyacının karşılanması için bilgi vermiş ve bir ricada bulunmuş.
  O dönemin Belediye Başkanı Kamil Kaplanlı bunun üzerine harekete geçer ve birçok kişiyi görevlendirir. Uzun uğraşlar, çabalar sonunda Eskişehir'e 45 km uzaklıkta Kalabak Köyü'nün yakınlarındaki Türkmen Dağının eteklerin de değerli suyumuz Kalabak suyunu bulmuşlar.

  Böylelikle 1936 yılında Atatürk'ün ricası ve talimatıyla bu su çıkarılmaya başlanmış. Eskişehirliler o günden sonra çok güzel ve temiz olan doğal kaynak suyuna kavuşmuş oldu. Bunun üzerine Atatürk'ü dinledikleri için Atatürk bir teşekkür telgrafı göndermiş. Bu bile bir Eskişehirli olarak çok gurur verici bir durum. Eskişehir'de mutlaka her evde Kalabak Suyu damacanasıyla karşılaşırsınız.

  Her gün Kalabak Suyu kamyonları mahalle mahalle gezer, boş damacanaları alır, yerine dolu damacanaları verir. Suyunuz bittiği zaman sabah pencerenin önünde beklersiniz, sucu geliyor mu diye. Geldiği de kamyonun sesinden anlaşılır zaten, kamyondan Kalabak Suyunun müziğini açar. Kamyon geldi mi koşa koşa aşağı inersiniz ve suyunuzu alırsınız. :)

  1 ay önce ablamla Kalabak Su fabrikasını gezmeye gittik. Orada çalışanlar olsun, müdürü olsun çok sevecen insanlar gerçekten. :) Biz fabrikaya girdiğimiz de yok anlatamayız, gezemezsiniz gibisinden şeyler asla söylemediler. Aksine fabrikaya girdik. Oradaki üretimi yıkama makinelerini tek tek gördük ve hiç usanmadan bize üretimin nasıl olduğunu suyun nereden çıktığını tek tek anlattılar. "Herkes böyle girebiliyor mu?" diye sorduğumuzda ise, "tabii ki de girebiliyor, halkımızın içinin rahat etmesi için damacanalarının nasıl temizlendiğini görmeleri için herkesin girmesine izin veriyoruz" dediler. Bu ise, daha farklı gurur verici bir şeydi. Halklarının sağlığını daha ön planda tutuyorlar.

damacanaların içinde yabancı madde var mı diye kontrol ediliyor.

deterjanla ilk yıkama

  Oradaki çalışan kimyager büyük bir sabırla bize her şeyi tek tek anlattı. Hiç sıkılmadı, yeter demedi. Bütün ince ayrıntısına girdi. fabrikanın her köşesini gezdirdi. Öğrendiğimiz en güzel bilgilerden birisi 70 yıldır suyun tadının ve yapısının asla değişmemiş olmasıydı. Bir de kurumsal bir şirket olduğu için belediye suyun yapısına dokunulmasına izin vermiyormuş. 70 yıldır tadının değişmediğinin bir etkeni de bu tabii ki de. :) Ardından kimyager şunu da ekledi: Kalabak Su 2015 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından Doğal Kaynak Suları içerisinden en sağlıklı 2. suyu seçildiğini söyledi. Bir Eskişehirli olarak tabii ki de bunu biliyorduk. :) Buda bizim için bir başka gurur sebebiydi. :)

Geçmişten Günümüze

  Tam fabrikadan çıkardan sizi bir sergi uğurluyor. Bunlar ise, Kalabak suyu ilk dağıtılmaya başlandığı zaman helke ve testilerle dağıtım yapılmış. Tabii o günleri bizim ninelerimiz, dedelerimiz daha iyi bilir. :) Daha sonra cam damacanalara dolumlar başlamış. Cam damacanadan sonra normal bildiğiniz sert plastikten olan damacanalara geçiş yapmışlar. Günümüzde halen daha o damacanalar kullanılmaya devam ediyor. Duvardaki fotoğraflarda Kalabak Suyunun tarihçesi, eski zamanların fotoğrafları, eski boruların değişimleri bulunuyor.

Eski ve yeni boruların değişimi

  Burada da üst soldan başa doğru, eski boruların ve yeni boruların değişimini görüyorsunuz. 45 km mesafeden şehrimize bu borularla suyumuzu bize ulaştırıyorlar. :)

  Bize bu güzel Kalabak ailesini kazandırdıkları için; öncelikle önderlik yapan Mustafa Kemal Atatürk'e daha sonra Eski Belediye Başkanımız Kamil Kaplanlı, şimdiki Belediye Başkanımız Yılmaz Büyükerşen'e, fabrikada çalışan emektar işçilerimize ve bizi büyük bir sabırla fabrikada gezdiren güzel Kimyagerimize herkes adına teşekkür ederim. :))
  Eskişehir'e geldiğiniz de bir büfeden Kalabak Suyumuzu alıp tadına bakmadan asla Eskişehir'den ayrılmayın derim. :) Siz de merak edip fabrikayı gezmek isterseniz eğer adresi hemen aşağıda. :) Hepinize mutlu günler dilerim. :)



Seyitgazi Yolu 3. Km. Eskişehir
Pet Şişe Tel: 0(222) 249 00 01
Damacana Tel: 0(222) 249 07 43
bilgiedinme@eskisehir-eski.gov.tr
www.kalabak.com.tr